Turkish-Cypriot Literature
North Cyprus  
 


Çağdaş Kıbrıs Türk Edebiyatı

  Harid Fedai, Düğu Akdeniz Üniversitesi 
   
  ÇAĞDAŞ EDEBİYATIN OLUŞUM VE GELİŞİMİ
  GİRİŞ
   
  Kıbrıs Türk şiiri 'Divan' ağırlıklıdır. 1571'de ferhin Tamamlanmasından çeyrek yüzyıl sonra başkent Lefkoşa'da bir Mevlevi Tekkesi açıldığını görürüz.' Şiirimize ocaklık eden işbu kültür merkezi olmuştur. Osmanlı edebiyatının son tezkiresi olan ve ananeye uyularak 31 Mart 1949'da eski yazı ile oluşturulan Tuhfe-i Nâilî'deki2 5000'i aşkın şair arasında 13'de Kıbrıslı vardır. XIX. yüzyıla gelindiğinde şair sayısında bir artma görülür. Bunlara bir başka kaynakta3 rastladıklarımızı da katarsak bu yüzyıldaki şair sayısı 10'a varır. Gerek bunlara ve gerekse bunlardan biri olan, ve Sultan II. Mahmud döneminde 'Sultânü'ş-Şuarâ: Şâirler Sultânı' gibi müstesna bir unvanı hakkeden Müftü Hasan Hilmi Efendi'ye4 bakıldığında Kıbrıs'taki şiir düzeyini anlamak mümkündür. Yine, XIX. yy.'da, Eski Zağra (Bulgaristan) doğumlu olup Kıbrıs'ta üst kademe yöneticisi sıfatıyla bulunan ve burada bir 'divan' oluşturan Handı' ile, Hala Sultan Tekkesi şeyhlerinden Meh-med Şem'î'yi;6 ve nihayet din ağırlıklı şiirlerini 'divan' tertibiyle bir kitapta toplayan bu geleneğin son halkası Hasan Nesîb'i7 de araya ekleyebiliriz.

1890'lı yıllarda gazetelerin yayın hayatına girmesiyle edebiyat alanında bir canlılık göze çarpar. İlk mizah gazeteleri Kokonoz (1896) ile Akbaba'da (1897) Ahmed Tevfık Efendi mizahın en güzel örneklerini verir.8 Ahmed Tevfik Efendi bu çizgisini daha sonraki yıllarda çıkardığı Mir'at-ı Zaman (1901-1910) gazetesinde de sürdürecekti.9 Gazete sayfalarında şiirin yanı sıra hikaye10/ roman/oyun" yayınları/tefrikaları görülmeye başlanır. İlk kitabımız Müsâmeretnâme12 -İstanbul'dan Emin Nihat Bey'e ait kitabın (1871) yeniden basımıdır- 1892, ilk tiyatro eseri Hicrân-ı Ebedi 1893, ilk romanımız Yâdigâr-ı Muhabbet13 1894 yılında yayımlanır. Nâmık Kemal'in Mağusa günlerinden arkadaşı Kaytaz-zâde Mehmed Nâzım Efendi (1857-1924), Nâmık Kemal'den sonra ikinci üstadı Recâî-zâde Mahmud Ekrem Beylerden aldığı feyizle onların çizgisindeki şiirlerini14' yaşamı boyunca sürdürür. XX. yy.'ın ilk on yılında gösterilen edebî ve sosyal etkinlikler ise, bir ölçüde, Ahmed Râik Efendi'nin Eski Şeyler15 adlı kitapçığında toplu olarak verilmektedir. Bu yazarların bazıları, tercüme konusunda gösterilen girişimler ile Kıbrıs aydınlarının Türk dünyasıyla ilgilendiklerinin, dil gibi, din gibi ortak konuları irdelediklerinin örnekleridir.

XX. yüzyılın ilk çeyreği iç ve dış olmak üzere bir dizi sarsıntıları da beraberinde getirir. 1908 II. Meşruti-yet'in İlanı, 1909 31 Mart Olayı, 1911, 1912 Trablus-garb ve Balkan Savaşları, 1913 Girit adasının elden çıkarılması, 1914-18 I. Dünya Savaşı ve onun sonucuna bağlı olarak 1919'da başlatılan Anadolu Kurtuluş Savaşı... İmparatorluğun bütün bu iç ve dış sarsıntılarından göreceli dahi olsa etkilenen Kıbrıs Türkleri yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla (29 Ekim 1923) kendilerini güvencede hissederler. İlk iş olarak derlenip toparlanıp teşkilatlanmaya, Türkiye'deki sosyal değişiklikleri yaşama geçirmeye çalışırlar. Lozan Antlaşması'yla (24 Temmuz 1923) Kıbrıs resmen Anadolu'dan koparılmış ve Büyük Britanya'nın bir Taç Kolonisi (Crown Colony-10 Mart 1925) olmuştur.

İdarî ve sosyal değişikliklerin yarattığı sarsıntıların yanı sıra Kıbrıs Türkleri 1878 ve 19l4'den sonra kendilerini üçüncü göç dalgasının içinde bulurlar. Toplumun derlenip toparlanması 1920'lerin sonlarına doğru gerçekleşmeye yüz tutmuşken dünya ekonomik buhranı bütün şiddetiyle Kıbrıs'ta da yaşanacaktı. İngilizlerin Ada'ya gelişlerinin 50. yıldönümü 1928'de parlak törenlerle kutlanır. 1929 yılının sonbaharından itibaren de Kıbrıs Türkleri Latin harflerini hayata geçirmeye başlarlar.

Türkiye'de operet modası alıp yürümüştür. 1929 yılında Nâzım Ali İleri (hikâye ve romancı Selim İleri'nin amcası) burada da ilk operetleri16 yazar.

1931 Rum İsyanı'yla gelen olumsuz ortama (sıkıyönetim) karşın 1930'lu yılların edebî etkiliklerinde bir kıpırdanma okluğu görülür. Lise Müdürü İsmail Hikmet Bey (Ord. Prof. Ertaylan) Kıbrıslılara örnek olsun diye Efenin Düğünü17 ve Korsan'ın Gözdesi operetlerini oluşturup sahneler.

Hikmet Afif Mapolar (Muzaffer Gökmen) küçük oylumlu oyun ve romanlarını (Duman, 1935, oyun; Kahraman Kaplan, 1936, roman; Son Damla, 1937, roman; Diken Çiçeği, 1938, roman; Son Çıldırış, 1939, roman) bu yıllarda yazmaya başlar ve yaşam boyu bu etkinliklerini sürdürür; bir İngiliz'e ait, üç dilde yayın yapan Embros dergisinde de yalın bir dille kısa hikâyeleriIK yayımlanır. Yine aynı dergide Necmi Sakıp Bodamyalızâde'nin Türk ve İngiliz edebiyatından çok özenle yaptığı birbirinden güzel çevirileri19 çıkar. On yılın sonlarına doğru da İsmail Karagözlü'nün (Alptekin, Anlar) ilk şiir kitabı 'Kalbden Damlalar'ın yayımlandığını görürüz. Bunlardan bir bölümü, (şiir, düzyazı) ürünlerini sonradan, 'Çığ' (1943) adlı bir güldestede toplayacaklardı.

1940'lı yıllarda Türkiye'de Garip akımı başladığı halde Kıbrıs 20 yıl gerilerden hâlâ daha Cumhuriyet sonrasının ortamında, millî ölçü heceye bağlı olarak şiirler yazmayı sürdürüyordu. T.C.'nin Lefkoşa Konsolosluğu'nda görevli ve 'Çığ Hareketi'nin lokomotifi durumunda olan Hikmet Taşkent ('Bursalı' takma adını da kullanıyordu.) 1945 yılında Ada'clan ayrılmış ve bu dönemin şiirlerini aynı yıldan bir kitapta toplamıştı (Afrodit'in Adası'ndan, Ankara 1945). Savaş yılları nedeniyle Türkiye ile ilişkilerin kesik olmasından dolayı Kıbrıslı sanatçıların ne 'yasaklı' Nâzım Hikmet'ten ne de 'Garip' akımının özelliklerinden haberleri vardı. Ortalarına doğru, savaşın lehlerine biteceğini anlayan İngilizlerin kemer gevşetmesiyle bir dolu gazete/derginin çıkmaya başladığı görülür.20 Gazetelerden 'Yankı'21 ile dergilerden Ocak ve Dünya22 belirginlik kazanırlar. Ocak'ta İngiliz edebiyatından sık sık çeviriler yapıldığı da gözlemlenir.

Şiirde dört bayan öğretmen Pembe (Yusuf) Marmara, Urkiye Mine (Balman), Engin Gönül (Emine Otan) ve Necla Salih Subhi'nin yanı sıra Nazif Süleyman (Ebeoğlu), İsmail Karagözlü (Edip, Anlar), Nevzat M. Yalçın, Ahmecl Esâd, Rauf R. Denktaş, Ahmet Muzaffer Gürkan, Cevdet Hüseyin (Çağdaş), İsmail H. Yeşilada, Cem Sual, adlarını duyurmaya başlarlar. Bunlardan bazılarına İstanbul'daki 7 Gün dergisinin, Nihad Sami Banarlı yönetimindeki edebiyat sayfasını açması ölçüsüz-uyaksız şiire geçişi bir süre daha gerilere atmaya yardımcı olacaktı. Aralarından Pembe Marmara çok seyrek dahi olsa serbest şiir denemeleri yaptığı halde bu dalın en başarılı birkaç örneğini vermek hikâyeci/romancı/ oyun yazarı nitelikleriyle tanınan Hikmet Afif Mapolar'a nasip olacaktı.23 Çok geçmeden de Mustafa Bürklüce imzalı Nâzım Hikmet çizgisindeki iki şiirin yerli bir derginin sayfalarına aktarıldığını görürüz.24 Bu etkinlikleri, serbest şiirin Kıbrıs'ta da uç vermeye başlamasının ilk örnekleri diye sayabiliriz. Çevirilerde ise Selçuk Selim, Nazif Süleyman (Ebeoğlu), Semih S. Umar ve Necdet Nereli'nin imzalan var. Ayrıca, Semih S. Umar hikâye, İsmail Karagözlü ise hikâye/roman dallarında kendilerini gösterirler. Semih S. Umar'ın, Karagözlü gibi, şiir denemeleri de olduğuna değinilmelidir. Karagözlü'nün romanı (aslında uzun hikâye) Saadet Yolcuları (1940), Nazif Süleyman'ın (Ebeoğlu) şiir kitabı Beyrut Rıhtımlarında (1942); oyuncu/yönetici olarak Kıbrıs Türk sahnesine büyük emekleri geçen Osman Talat'ın (Alkan) Yüksel piyesi (1942), Hikmet Afif Mapolar'in (Muzaffer Gökmen) milli oyunları Meş'ale (1942), Mucize (1943), Altın Şehir (1945), hikâye kitapları Toprak Aşkı (1943) ve Kahve Fincanındaki Aşk (1943) ile Kendime Dönüyorum (1943) romanı; Kemal E. Sakarya'nın Döğüşe Hasret (1944) piyesi, Reşat Süleyman Ebeoğlu'nun İngilizce ve Fransızca kaynaklardan oluşturduğu çocuklar için Esop Masalları (1947) bu on yıl içinde yayımlanmış başlıca eserlerdir.

II. Dünya Savaşı'nın (1939-45) hemen sonrasından itibaren Osman Türkay'ın da şiirleri gazete sayfalarında görülmeye başlanır. Bunlar hece ölçüsü ve kalıplarına uygun olarak yazılmış bulunsalar dahi Osman Türkay çok geçmeden serbest nazmın denemelerine girişecekti. Araya bir de Cavit Hüseyin Avni'yi katabiliriz. Hece ölçülü-uyaklı şiirlerinden bir bölümünü Tabiat Sayıklıyor (İstanbul 1949) adlı bir kitapçıkta toplamıştır. Türkiye'deki yükseköğrenimde iken Nâzım Hikmet çizgisinde şiir denemelerine girişecek, ancak ailesiyle birlikte Avustralya'ya göç ettiğinden, bildiğimiz kadarıyla, buralarda iken onları hayata geçiremeyecekti. Bir başka şiir heveslisi Salahı Ramadan (Sonyel)'in de, on yılın sonlarına doğru şiir kitapçığını görecektik: Bir Kalb Haykırıyor (1948).

Kıbrıs Türk edebiyatı Osmanlı döneminde İstanbul, Cumhuriyet'ten bu yana da Türkiye edebiyatının bir uzantısıdır. Akımlar ve öbekleşmeler içinde bulunulan siyasî ve sosyal durumlara göre değişik süreli gecikmelerle Kıbrıs'a hep yansımışlardır. Bu edebiyatın Akdeniz'den de renkler taşıması çok doğal sayılır.

 

Giriş
 
  • İlk Dönem
Çağdaş Kıbrıs Türk Edebiyatı'nın Oluşum ve Gelişimi
 
Son Söz
 
   
   
   
 

Arts & Culture