|
Yazar, araştırmacı
Mahmut Islamoğlu, eserinde ilk önce Kıbrısın
Türkler tarafından fethinden sonar Sürgün Hükümüyle adaya Türklerin nasıl
yerleştirildiklerini belgelerle açıkladı. İslâmoğlu özetle şöyle diyor:
Savaş, Kıbrıs'ta bulunan
Hıristiyan nüfusun azalmasına sebep olmuştu. Osmanlıların kaydettiği 1572 senesi
tahrir defterlerinde 905 meskûn köye karşılık, 76 boş köy gösterilmiştir.
Osmanlı Devleti zaptettiği memleketleri herhangi bir istilâ hareketine karşı
koruyabilmek için Türk Müslüman nüfusunu oraya yerleştirmeyi kendine prensip
edinmişti. Aynı zamanda boş kalan topraklar işlenecek ve devletin geliri
yükselecekti. Anadolu'da biriken nüfusa da böylece iş sahası açılmış olacaktı.
Padişahın buyruğuna uyularak iskana uygun kişilerin arkasından Aydın, Eskişehir,
Kırşehir, Çorum, Akşehir, Çankırı, Niğde, Darende, Samsun, Ankara, Dülkadriye,
Konya ve Kayseri'den de aileler seçilip Kıbrıs'a yerleştirildi. Türklerin adaya
yerleşmeleri 18. asra dek sürdü. Yerleştirme işi sistemlice yürütülürken, ada
Osmanlı yönetimince bağımsız bir eyalet ilân edilerek Alaiyye, İçel, Tarsus ve
Sis Sancakları da Kıbrıs eyaletine bağlandı. Böylece Kıbrıs'ta kurulan Lefkoşa,
Mağusa, Baf ve Girne Sancakları ile birlikte Kıbrıs eyaleti sekiz Sancaktan
oluşuyordu. Yönetim bakımından Sancaklar kazalara, kazalar nahiyelere ve
nahiyeler de köylere ayrılıyordu. Ada, Türk Yönetiminin ilk döneminde altı
kazaya ayrılıyordu. Sancakların başında Sancak Beyleri; Paşa Sancağı olan
Lefkoşada Beylerbeyi bulunurdu.
Mahmut İslamoğlu daha sonra
belgelerle yüzyıllar boyu Rumların üzerindeki Türk Kültürü izlerini açıkladı.
Kıbrıs Türk Folklorünün tüm karakteristik özellikleriyle bugün Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetinde yaşadığını belirten konuşmacı, bu etkilerin yemeklerde,
kullanılan sözcüklerde, müziklerde bulunduğunu belirtiyor.
|