Lefkoşa Belediye Tiyatrosu ikinci on yılını da geride bırakarak üçüncü on yılını yaşıyor.Severek,
istiyerek, inatla.
Yurdunun kültür-sanat sorunlarına ve gelişmesine ilişkin sancıları ve özlemleri yaşayan, bu yolda düşünce üretmeyi görev sayan ve ortaya eylem koyan insanların sevdasıyla ve kavgasıyla.
Üçüncü on yıla ulaşmanın övüncünü yaşıyor.Başarıyla, sorunlarıyla, güçlükleriyle, heyecanlarıyla, yeni arayışlarıyla ve her zaman bir köşe taşı olarak yaşıyor.
Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun kuruluşundan bu yana (3/11/1980), bir orta yaşlı kuşak yaşlandı, bir genç kuşak da orta yaşlılığa geçerken, bugünün genç kuşağını yetiştirdi.Böylece Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun oyunlarını artık aynı ailenin üç kuşağı birden izliyor.Bir tiyatronun üçüncü on yılını yaşamaya başlamasının önemi burada işte.Üç ayrı kuşağa seslenme sürekliliğine kavuşmuştur.
Halktan kopmadan ama ucuz seyirci dalkavukluğu yapmadan sergilediği estetik ve etik tavrıyla, toplumsal gündemleri karşılayan ilkeli çizgisiyle, ilerici –toplumcu sanat anlayışıyla üçüncü on yılı da ödünsüz yaşamaya başlamış olmanın kıvancını yaşayan Lefkoşa Belediye
Tiyatrosu; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde seyirciyle, basınla, öteki sanat dallarıyla da bütünleşen önemli bir tiyatro hareketinin öncüsü
oldu.
Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun geride bıraktığı yıllar pek kolay geçmemiştir.Olağanüstü koşullardan geçerek sanatsal bir yaşam savaşı verilerek bugünlere ulaşılmıştır.Tiyatro sanatının etik ve estetik değerlerinin korunması, yaşatılması ve geliştirilmesi için verilen ısrarlı savaşın; Tiyatronun özgür, özerk, bağımsız, demokratik yapılanması için bıkmadan, yılmadan ortaya konan uğraşlar; Tiyatroyu toplumun gündemine yerleştirmek için her cephede verilen savaşım; Oyun seçimi,
provalar, temsiller, prömiyerler, galalar, turneler, kampanyalar, kurslar, çocuk ve gençlik tiyatrosu çalışmaları,
paneller, açık oturumlar, gazete, dergi yayınları, yasaklar, protestolar, özerk yasa çalışmaları, Başkent Tiyatro
Projesi, eylemler,sokak yürüyüşleri, bildiri dağıtmalar, dekor işçiliği, teşrifatçılık, ağır işçilik, çamur
atmalar, saldırılar, seviyesizlikler, görüşmeler, ziyaretler, sancılı günler, uykusuz geceler ve daha sayamayacağım nice ayrıntı, nice
emek, nice yorgunluk, üzüntü, mutluluk, sevinç ve kıvanç.
Geride bırakılan yılların yaşam biçimi.
Ne için? En yüce sanat olan yaşama sanatına etkin bir araç olan tiyatroyla hizmet vermek için.İnsanoğlunun dünyayı daha yaşanır kılma çabasında, tiyatronun önemine ve gücüne inandığımız için.Yüce Atatürk’ün de özlü bir şekilde söylediği gibi “Tiyatro, bir memleketin kültür seviyesinin aynasıdır” görüşünü yürekten benimsediğimiz için.İnsana ve hayata dair herşeyi duyurmanın, duymak istemeyenlerede protestomuzu iletmenin yolunu tiyatro olarak seçtiğimiz için.
Lefkoşa Belediye Tiyatrosu üçüncü on yılını da aynı inanç ve düşüncelerle yaşayarak tiyatro yapmaya çalışacaktır.Çünkü
tiyatro, insanlık tarihinde, insanlık ölmedikçe ölmeyecek bir konuma ve işleve
sahiptir.
|