|
|
Namik
Kemal ve Tiyatro (Namik
Kemal and Theatre)
|
|
|
|
- GIRIS
- NAMIK KEMAL'IN HAYATI
- NAMIK KEMAL'IN TIYATRO
GÖRÜSLERI
- NAMIK KEMAL'IN TIYATROLARI
- SONUÇ
- DIPNOTLAR
- BIBLIYOGRAFYA
|
|
GIRIS
|
|
Tiyatro, her cag ve ulkede yururlukte olan
toplumsal, siyasal duzen ve
yerlesmis degerlerle yakindan iliskilidir.Ancak toplumlarda, yerlesmis duzenin
sarsildigi, degistigi, degerlerin yenilestirdigi bunalti donemlerinde bu
iliskinin arttigi gorulur.Iste 1839'da Tanzimat'tan gunumuze gelen Bati
etkisindeki Türk Tiyatrosu'nda da boyle bir iliski bulunmaktadir.Ancak,
Tanzimat'la Bati Tiyatrosu benimsenmeden once yuzyillar boyunca, Türkler'e ozgu
geleneksel bir tiyatronun varligi da unutulmamalidir.Geleneksel tiyatro
basligi altinda hem koylu tiyatrosu gelenegini, hem de halk tiyatrosu gelenegini
alabiliriz.(1)
Geleneksel tiyatrodan ayri olarak Bati etkisindeki Türk Tiyatrosu uc doneme
ayrilmaktadir:1839'dan 1908'e kadar olan doneme "Tanzimat Tiyatrosu", 1908'den
1923'e kadar olan doneme "Mesrutiyet Tiyatrosu", 1923'ten gunumuze kadar olan
donemeyse "Cumhuriyet Tiyatrosu"adi verilmektedir.Her donemin baslangic ve bitim
yillari onemli bir siyasal ve anayasal degisikligi belirtmektedir.Ancak hemen
belirtmek gerekir ki; bu tarihler ayni zamanda tiyatro bakimindan da gecerlidir.
Biz bu donemler icerisinden Tanzimat Tiyatrosu'n da muhim bir yere sahip olan
Namik Kemal'i gorusleri ve eserleriyle ele alacagiz.
|
|
|
|
NAMIK KEMAL'IN HAYATI
|
|
Osmanli'da tiyatronun kurucusu elbette Namik Kemal degildir.Fakat bugunku manasiyle
tiyatro anlayisini ulkeye o getirmistir.Kemal, yabanci sahne sanatkarlarinin
Osmanli'ya gelip Beyoglu'nda tiyatro ve opera temsilleri vermeye basladiklari
tarih olan 1840'ta dogmustur.
Gencliginde Tercume Odasi memurluguna
atanmis, genc aydinlardan bir arkadas
grubuyla birlikte edebi calismalara baslamistir.Sinasi'nin 1862'de cikardigi
Tasvir-i Efkar'da yazilar yazarak, Sinasi'nin etkisiyle Bati edebiyet ve kulturunun
hayrani olmustur.Daha sonra gazetenin yonetimini ustlenmis, halki uyarici nitelikte
yazilar yazarak ulkedeki siyasi olaylari izlemistir.Istibdat'i yikmak amaciyla
kurulan Yeni Osmanlilar Cemiyeti'ne katilarak, bu cemiyetin gorusu dogrultusunda
yonetimi elestirmistir.Bu tutumu dolayisiyla yazilari yasaklanmis, once Paris'e
ardindan Londra'ya gitmistir.Londra'da Yeni Osmanlilar Cemiyeti adina cikan Muhbir
Gazetesi'nde gorev aldiktan sonra yine ayni cemiyet adina Hurriyet Gazetesi'ni
cikarmistir.1872'de Istanbul'a donen Namik Kemal, burada Ibret Gzetesi'ni
yayinlayarak,
Istibdat'i daha sert bir sekilde elestirmistir.Vatan Yahut Silistre adli oyunu
sahnelemis ve bu oyunla bret Gazetesi kapatilarak Namik Kemal Magusa'ya
surulmustur.
Istanbul'a dondukten sonra Kanun-i Esasi'yi hazirlamakla gorevli komisyonda
calismis;
ardindan Midilli'ye surulerek 1888 yilinda olmustur.
|
|
|
|
NAMIK KEMAL'IN TIYATRO GORUSLERI
|
|
|
Namik
Kemal'den 'Aile Üzerine' yazilmis bir yazisinin orijinal
Osmanlica metni (Kaynak: Anadolu,
Volume 5, No 1, Spring 1995) |
Bati etkisi altinda gelisen Türk
Edebiyat'inda tiyatro sahasinda 1870-1900
arasi icinde 400'den fazla tiyatro eseri yazilmis, cevrilmis ve oynanmistir.
Bu donemde Avrupai tarzda tiyatro eseri yazanlardan biri olarak bildigimiz Namik
Kemal ayni zamanda tiyatronun kuramini yapmaya calisan edebiyatcilarimizin basinda
gelir.Dusuncelerinin gerceklesmesinde tiyatroyu bir arac olarak gorur.
Sosyal konulari, halka aktarmak ve halki kendi dusuncelerinin ortagi kilmak
dusuncesi O'nun butun edebiyat turlerine sosyal fayda acisindan bakmasina yol
acmistir.Namik Kemal, alisilmis sekillerin disinda sahneyi bir kursu olarak
kullanir.Bu bakimdan Kemal'in tiyatro eserleri, diger eserlerinde isledigi fikirler
ve sahsiyet goz onunde bulundurulmadan tam anlamiyla anlasilamaz.
Namik Kemal'in tiyatro ile olan ilgisi; tiyatro seyri, oyun okumasi, tiyatro
ile ilgili bazi gorusler ileri surmesi, bizzat oyun yazmasi ve gencleri oyun
yazmaya tesvik ederek yonlendirmesi seklinde ozetlenebilir.Paris ve Londra'da Namik
Kemal'in tiyatroyla ne kadar mesgul oldugunu gosteren intibalari mektuplarinda
yer almaktadir(2)
Namik Kemal tiyatroyu butun diger edebi turlerin uzerinde gormektedir.Avrupa'dan
buna ornek vererek Victor Hugo ve Shakespeare tiyatrolarindan bahseder.Namik
Kemal tiyatro hakkindaki goruslerinden soz ederken, tiyatroyu esasen marifet ya da
ahlak mektebi degil adeta bir eglence yeri olarak gormektedir.Insan fikrinin eseri
olan eglencelerin hepsinden ustun, hepsinden faydali oldugunu belirtir.Tiyatro
nedir? sorusuna Adeta taklit,neyi taklit ediyor? sorusuna ise Beserin halini
diye cevap vererek tiyatronun faydali bir eglence oldugunu vurgular.
Tiyatroyu aska benzeten Kemal, tiyatro huzun verse dahi verdigi huzunde bir
lezzet buludugunu ifade eder."Dunyanin guzelliklerini, cirkinliklerini, dogrularini
gozler onone seren tiyatrodur.Tiyatro cihanin aynidir.Insani doya doya guldurur."
der.(3)
Namik Kemal'in tiyatroyla ilgili olarak yazdigi iki makalesi bulunmaktadir."Tiyatrodan
Bahseden Arkadaslara" baslikli ilk yazisinda fikirlerin islendigi onemli bir tur
olarak tiyatroyu degerlendirir.Romantik tiyatroyu ve hitabet tiyatrosunu tercih
ettigini ortaya koyar.
Namik Kemal icin edebiyat bir davaya yararli oldugu oranda deger kazanir.Tiyatro
konusunda da durum aynidir.Bu bakimdan Namik Kemal'in Tiyatrosu bir dava tiyatrosudur
diyenler haklidir.O eserlerinde vatanperverlik, Islam Ittihadi, Insan Haklari
gibi inandigi belli basli seylerle cemiyetin kalkinmasi icin luzumlu gordugu fikirlerini
veya geleneklere karsi tenkidlerini ortaya koymaktadir.(4)
Bir edebiyatin gelismesinde cevirinin oynadigi rol aciktir.Ancak Namik Kemal
surekli bir tercume faaliyetini tavsiye etmemektedir.O'nun arzusu ihtiyaclara
cevap verebilecek eserleri Türkce'ye nakletmekten ibarettir.
Namik Kemal'in tiyatroya dair ikinci makalesi O'nun tiyatro turunu ne kadar
sevdigini aciklamaktadir."Eglencelerin en edebisi, en faydalisi tiyatrodur" diye
baslayan bu makalede de tiyatronun oneminden soz eder.Fakat O'nun tiyatro hakkindaki
butun goruslerini toplayan yazisi "Celal Mukddimesi"dir.
Namik Kemal ortaoyunu ve benzeri seyirlikleri tiyatro olarak kabul etmez.
1867'de Istanbul'dan uzaktaki bir dostuna yazdigi mektupta:"Ortaoyunlarinin halini
bilirsiniz.Bunlar olsa olsa halkin bozuk bir ahlaka sahip oldugunun gostergesi
olabilir.Ne derece edebe aykiri olduklari da meydandadir..." demektedir.
Namik Kemal'in tiyatro eserlerine gecmeden once tiyatro hakkindaki gorusleri
su sekilde ozetlenebilir:
1)Tiyatro eglencelidir ve eglencelerin en faydalisidir.
2)Edebiyatin en guc ve en buyuk turu olan tiyatro kitap, gazete ve benzeri
basin organlarindan daha tesirlidir.
3)Halkin egitilmesinde tiyatrolar bir arac olarak kullanilabilir.
4)Tiyatrolarin dili halkin anlayabilecegi sekilde olmalidir.
5)Baska milletlerin edebiyatlarindan tiyatro tercume etmenin bir sakincasi
yoktur.
6)Bati; musiki, tiyatro gibi sanatlarla gelismektedir.
7)Tiyatro goze, kulaga hitap ettigi icin diger edebi turlerden daha tesirlidir.
(5)
|
|
|
|
NAMIK KEMAL'IN TIYATROLARI
|
|
Namik Kemal bir reformcu ve idealist olarak yazdigi 6 tiyatro eserini de
bu anlayis etrafinda ortaya koymustur.Vatan Yahut Silistre, Akif Bey, Gulnihal
ve Celaleddin Harzemsah'ta buyuk romantikler kadar idealist olan 19.yy. yazari,
Zavalli Cocuk ve Karbela'da devrinin sosyal konularina el atan bir reformcu karakteri
cizmektedir.Yazmis oldugu tiyatrolardan en unlusu Vatan Yahut Silistre'dir.
|
|
|
|
VATAN YAHUT SILISTRE
|
|
Kemal bu ilk piyesiyle vatanperverlik ve kahramanlik duygularindan ise
baslamistir.
Halkta bu duygulari harekete gecirmek isteyen bu dram, 1853 Türk-Rus Savasi'nda
gonullu olarak cepheye giden sevgilisinin ardindan, cephede O'nunla beraber
bulunmak ve onunla ayni kaderi paylasmak icin asker kiyafetine girip, Silistre
mudafasina istirak eden genc bir kiz ile genc bir adamin aski etrafinda
geliserek, Türk askerinin vatan ugruna gosterdigi fedakarligi canlandirir.Icindeki vatani
siir ve hitabetler ile devrinde muazzam bir heyecan yaratan bu eser Türk Tiyatrosu'nu
bulundugu seviyeden cok ileri goturmustur.(6)Piyes mevzuundaki basitlige
ragmen cok sevilmis, Avrupa'da alaka uyandirmis, temsilinden uc yil bile
gecmeden Rusca'ya, daha sonra da baska dillere tercume edilmistir.Kemal'in en
fazla munakasa ve elestiriye maruz kalmis piyesi budur.Vatan Yahut Silistre,
Namik Kemal'in sagliginda sahnelenisini gordugu tek oyundur.Kemal'in kisiligi ve
tiyatro tarihi acisindan onemlidir.Namik Kemal'in Magusa'ya surulmesine sebep,
bu oyunun oynatilmasidir.Dogurdugu ilgi dolayisiyla, tiyatro eseri yazmak hevesini
uyandirmistir.
|
|
|
|
GULNIHAL
|
|
Kemal'in ihtilalci ruhunun yarattigi bir tiyatro eseridir.Intikam fikri esasini
olusturur.Gulnihal ihtiva ettigi fikirler bakimindan oldukca onemlidir.Esasen
ilk adi Raz-i Dilin, Gulnihal'e cevirilmesi devrin sansurunun Namik Kemal'e
karsi hassasiyetini gostermesi olarak yorumlanabilir.Rumeli ayanlarinin, kendi
baslarina buyruk hareket etmeleriyle adeta birer despot kesilmelerini anlatan
eserin kahramanlari, sevilen Muhtar Bey ile nefret edilen Kaplan Pasa ve onlarin
cevresinde yer alanlardir.Ancak Namik Kemal'in halkin kendisini idareci olarak
sectigi Muhtar Bey'i son derece pasif, her turlu siyasi ihtirastan uzak cizmek
istemesi, bu mucadelenin bir tarafini kirmaktadir.Muhtar Bey'i, adeta halk adina
savunan ve mucadeleye iten Gulnihal'dir.Namik Kemal, Gulnihal tipiyle iktidar
mucadelesini sadece iki kisinin mucadelesi olmaktan cikarir.Halk adina konusan
yeni tipler belirler.Gulnihal ve Zulfikar bunlarin ikisidir.Gulnihal, idarecilerin
yanindaki bir esirdir.Namik Kemal Gulnihal tipinde sadece mazlum insani degil,
ayni zamanda bir mal gibi alnip satilan insani da canlandirmistir.Boylece sahsi
hurriyet icin mucadele, ayni zamanda rejim ugrundaki politik mucadeleyle
birlestirilmistir.(7)
Burada Kaplan Pasa, Abdulaziz'in, Muhtar Bey de 5.Murat'in birer timsali
durumundadir.
Zulum ve baskiya hedef tutmasi dolayisiyla, sansur piyesin en muhim parcalarini
cikarmis, Kemal'in belirttigine gore, onu taninmayacak hale getirmistir.Namik
Kemal'in ihtilalci hayatinin hayallerini canlandiran bu oyun, entrikasi
digerlerinden daha kuvvetli oldugu halde, o kadar sohret olamamistir.
|
|
|
|
CELALEDDIN HARZEMSAH
|
|
Magusa'da baslayip, Midilli'de 1881 yilinda bitirebildigi bu piyes Namik Kemal'in
en ozenerek yazdigi, uzerinde en cok zaman sarfettigi eseridir.Bu piyeste Orta
Asya'daki Müslüman Türk Dunyasi ile Müslüman olmayan Türk Dunyasi arasindaki
carpismalar, saglanamayan Islam Birligi, siyasi olaylar ve bunlarin verdigi
zararlar anlatilmaktadir.12.yuzyil Islam ve Mogol tarihi donemi itibariyle sirf
din uzerine bir konuyu nasir halinde, sahnaye konulmayacak bir bicimde
tertiplemekle beraber eserin, 1908 Mesrutiyeti'nden sonra temsil edildigi
anlasilmaktadir(8)
Namik Kemal'in Islam Tarihi uzerindeki dusunceleri ve Islam Birligi uzerine
kurdugu umitleri bu esrde gormek mumkundur.
|
|
|
|
AKIF BEY
|
|
Once Danis Bey yahut Fahise Naibe adiyla hikaye olarak tasarladigi bu eseri
Kemal, Magusa'da "Akif Bey" adiyla tiyatro eserihaline getirmistir.Piyesi Kirim
Harbi'nde, cok sevdigi karisine birakarak kendisini bekleyen vatani vazifeye
kosmakta tereddut etmeyen bir Bahriye zabitinin vatanperverligi ile, karisinin
sadakatsizligi teskil eder.Eser vatan duygulariyla baslayip bir aile faciasiyla
sona erer.Akif Bey, Namik Kemal'in sahneye en uygun, entrikasi en duzgun oyunu
kabul edilir.Akif Bey'de beseri unsur ihmal edilmemistir.Namik Kemal bunda da
bir firsat bularak Türk kahramanligini ele alir ve Sinop baskinini anlatir.
(9)
|
|
|
|
KARA BELA
|
|
Nesrini istedigi halde hayatinda basilamayan bu
eser, piyeslerinin en zayifi
ve kendisinin esas meseleleri ile irtibati en gevsek olanidir.Magusa'da yazilan
bu eser, saray hizmetindeki bir harem agasinin, bir sehzadeyi seven ve babasi
Hint hukumdari olan bir kiza olan aski ile bunlarin olumlerine yol acan facianin
hikayesidir.Bu bakimdan konusu itibariyle Kara Bela diger tiyatrolardan
ayrilmaktadir.
Kara Bela'da padisahlara ders verilmek istenmis, saraylarin ic yuzu halkin gozleri
onune serilmistir.
|
|
|
|
ZAVALLI COCUK
|
|
Namik Kemal'in son oyunudur.Abdulhamit'in ilk senelerinin hissi hayatina
tesir etmektedir.Recaizade'nin Vuslat'i ile Abdulhak Hamit'in Icli Kizi'ndan,
Usakzade'nin Bir Olunun Defteri'ne kadar butun bir edebiyatta bu kucuk piyesin
havasini buluyoruz.Piyesin asil konusunu,19.asrin en moda mevzularindan biri
olan ana-babanin cocuklarini kendi menfaatlerini dusunerek evlendirmelerinin
felaketle neticelendigi davasi olustur.(10)
Bu anlatimli basit oyunun etkisi oldukca buyuktur.Zavalli Cocuk ciktigi zaman
o donemin butun kalem sahiplerine bir ornek olmustur.
|
|
|
|
SONUC
|
|
Namik Kemal toplumun cesitli meseleleri uzerinde dusunmus ve yazi yazmis bir
sahsiyettir.Milli ve Islami degerleri korumak sartiyla kuvvetli bir sekilde
Avrupalilasma davasini gutmustur.Namik Kemal insanin dogustan hur olduguna
ve yok edilmek istense de, sonunda hurriyetin ustun olacagina inanmistir.Bu davaya
atildigindan beri omru surgunlerde gecen Namik Kemal, topluma hayatini bir dava
icin harcayan fikir adami ornegini vermis, makaleleriyle toplumu memleket
meseleleri uzerinde dusunmeye alismistir.
Namik Kemal'in tesiri; devri ve soraki nesiller uzerinde derin ve devamli
olmustur.Getirdigi toplumsal ve siyasi fikirleri, yeni devrin sartlarina gore
bir milliyetcilik anlayisi getiren Ziya Gokalp'e kadar hemen hemen tek basina
devam etmistir.
Namik Kemal, tiyatroya da buyuk hamle getirmis bir sahsiyettir.Halk tiyatrosunu
reddetmis ve halki egitmek amaciyla tezli tiyatroyu benimsemistir.Boylece gazete
sutunlarinda yaydigi fikirlerini, kisilerin agzindan bir kere daha sahnade
duyurmak imkanini aramistir.Namik Kemal genclerin tiyatro yazmalarini
desteklemistir.
Hasan Bedrettin, Mehmet Rifat, Abdulhak Hamit, Recaizade Mahmut Ekrem bunlarin
basinda gelir.Romantik tiyatroyu benimsemis, klasik tiyatro uzerinde hic durmamis
olmasi, O'nun tiyatro teknigini ogrenmesini engellememistir.Namik Kemal'in
tiyatrolarini bugunun tiyatro teknigine aykiri bulmak, onlari su veya bu yonden
elestirmek mumkundur;ancak bu gercegi tek tarafli gormek ve zamanin payini
dikkate almamak olur.Aradan gecen yillara ragmen Namik Kemal'in yazarligi ile
birlesen sahsiyetinin tiyatro eserlerine de yansidigi gorulmektedir.O, bugunden
bakinca eserlerinin teknik degerleri ne olursa olsun, yine de Türk Tiyatro
Tarihi'nin bir safhasinin baslangici durumundadir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
DIPNOTLAR |
|
1 And Metin,Türk Tiyatrosunun
Evreleri,1983,s.13-19
2 Enginun Inci,"Namik
Kemal ve Tiyatro",Dogumunun 100. Yilinda Namik Kemal,Ankara, 1993
3 Calik Ethem,"Namik Kemal ve Tiyatro",Türk
Kulturu Dergisi,Ocak 1991 sayi 333 s.39
4 Tanpinar Ahmet Hamdi,19. Yuzyil
Türk Edebiyati Tarihi,Istanbul, 1982, s.377
5 Aki Niyazi,XIX. Yuzyil
Türk Tiyatrosu
Tarihi,Ankara, 1963, s.172
6 Omer Faruk Akun,Namik Kemal,Islam
Ansiklobedisi, IX, s.66
7 Inci
Enginun, a.g.e, s.21
8 Can Mustafa,Namik Kemal'in
Bibliyografyasi, Ankara, 1988 s.23
9 Dizdaroglu HikmetNamik Kemal, Istanbul,
1975, s.26
10 Tanpinar Ahmet
Hamdi, a.g.e. s.384
|
|
|
|
|
|
|
|
BIBLIYOGRAFYA |
|
1-Aki Niyazi,Türk Tiyatro Edebiyati,Istanbul,1989
2-And Metin,100 Soruda Türk
Tiyatrosu Tarihi,Istanbul,1970
3-And Metin,Türk Tiyatrosunun evreleri,Ankara,1983
4-Can Mustafa,Namik Kemal Bibliyografyasi,Ankara,1988
5-Calik Ethem,Namik Kemal ve Tiyatro,Türk Kultur Dergisi,Ocak1991,333
6-Calislar Aziz,Tiyatro Ansiklopedisi,Ankara ,1995
7-Dizdaroglu Hikmet,Namik Kemal,Istanbul,1995
8-Enginun Inci,Namik Kemal ve Tiyatro,Dogumunun 100.Yilinda Namik Kemal,Ankara1993
9-Fuat Mehmet,Baslangicindan Bugune
Türk ve Dunya Tiyatro Tarihi,Istanbul,1963
10-Kisakurek Necip Fazil,Namik Kemal,Ankara,1992
11-Kuntay Mithat Cemal,Namik Kemal,1,2,3cilt,Istanbul,1956
12-Pala Iskender,Namik Kemal'in Tarihi Biliyografyasi,Ankara,1989
13-Sevengil Refik Ahmet,Tanzimat Tiyatrosu,Istanbul,1968
14-Tanpinar Ahmet Hamdi,19.Asir
Türk Edebiyati Tarihi,Istanbul,1982
15-Omer Faruk Akun,Namik Kemal,Islam Ansiklopedisi,9,Istanbul,1957
|
|
|
|
|
|
Related
Links
|
|
|
|
|
|
|
|